Dermal dolgular ile cildinizin çok daha dolgun, elastik ve canlı gözükmesini sağlamaktayız. Zaman içerisinde cildinizde meydana gelen sarkmaları, kırışıklıkları, elastikiyet kayıplarını dermal dolgular ile telafi etmekteyiz. Sizin için en uygun dolgu tipi ve miktarı doğrultusunda gerekli hazırlığı yaparak buna göre dolgu maddesini enjekte etmekteyiz. Güzellik ve estetik algısı oldukça göreceli olduğu için sizin istekleriniz doğrultusunda bir plan hazırlamakta, gerekmesi halinde kombine tedaviler ile yüzünüzdeki beğenmediğiniz bölgelerde daha başarılı sonuç almaktayız. Yaşlanmaya bağlı olarak yüzün farklı bölgelerinde oluşan çizgi, kırışıklık ve çökmelere göre bir yol haritası belirlemekteyiz. Dermal dolguları belirli periyotlarda tekrarlayarak daha kalıcı sonuç almanızı sağlamaktayız.
Dermal dolguların uygulandığı durumlar aşağıdaki gibidir:
Derinin kırışıp sarkması; yaşla beraber derideki hyaluronik asit eksikliğinin çekilmesi ve derinin elastikiyetinin azalması sebebi ile olmaktadır. Hyaluronik asitin derideki görevi güçlü bir bağ doku olarak derinin su tutma kapasitesinden sorumlu olmaktır. Dolayısı ile hyaluronik asit deride azaldığında, kaybın karşılanması gerekmektedir. Bu kaybın karşılanması için ise hyaluronik asit içeren dolgu materyalleri ile dermal dolgu uygulaması yapmaktayız. Jel kıvamlı dolgu maddeleri ile cildinize hyaluronik asiti enjekte etmekteyiz. Dolgu maddesini laboratuvar ortamında steril koşullarda üretip çapraz bağlar ile zenginleştirmekteyiz.
Dermal dolgunun gerekliliği yaş ilerledikçe daha da artmaktadır. Üzgünlük hali ve mimik kasların kasılıp gevşemesi ile beraber kas hareketleri ciltte kırışıklık meydana gelmesine neden olmaktadır. Zaman içerisinde daha da artan kırışıklıklar yüz estetiğini ve perspektifini de olumsuz etkilemektedir. Yüzün belirli bölgelerinde oluşan çökmeler ile kusurlar daha da belirgin hale gelebilmektedir. Yaşlanmaya bağlı olarak zaman içerisinde yüz bölgesindeki yağ dokusu azaltmakta ve buna bağlı olarak yap dokusunun destekleyici etkisi de ortadan kalkmaktadır. Yerçekiminin etkisi de göz önüne alındığında sarkmalar görülmektedir. Dermal dolgu uygulamamız ile bu durumların etkilerini ortadan kaldırmakta veya bu etkileri en aza indirmekteyiz. Hem yüz bölgenizin istediğiniz gibi şekillenmesini hem de azalan yağ dokusunun tekrar fazlalaşarak cildin nem dengesini sağlayan destek elemanlarını yüze enjekte etmekteyiz. Daha hacimli olması için çoğunlukla şakaklar, elmacık kemikleri, nazolabial katlantılar, üst ve alt dudak, kukla çizgileri, alt çene ve yanak bölgelerine şekillendirme yapmaktayız.
Dermal dolgu ile yüzün altın oranı uygun hale gelmesi, bu uygulama ile amaçladıklarımızdan biridir. Dermal dolgular ile sadece yaşlanma etkilerini azaltmak değil, aynı zamanda yüzdeki orantısızlık ve asimetriyi de yok etmek mümkün olmaktadır. İnsanların yüzleri hiçbir zaman simetrik ve altın orana uygun değildir. Ancak doğada altın orana sahip pek çok nesne bulunmaktadır. İnsan zihni altın orana uygun olan nesneleri daha iyi algılamakta ve bu nesnelerin daha güzel olduğunu düşünmektedir. Dermal dolgu ile yüz altın orana yakın bir hale getirildiğinde de hem siz hem de çevrenizdekiler sizi çok daha güzel bulmaktadırlar.
Dermal dolgu işleminin planlamasını her hastamız için özel analizler ve muayeneler ile yapmaktayız. Kullandığımız dolguların kalıcılıkları her hastamızda farklı olmaktadır. Farklı açılardan hastalarımızın yüzlerine bakıldığında; pozisyonlara ve açılara göre ihtiyaçları tespit etmekte ve bu ihtiyaçları önceliklendirmekteyiz. Standart işlemler uygulamak yerine, muayene ve analiz sonrasında ihtiyaç duyduğunuz işlemler ile yüzünüzü altın orana uyumlu hale getirmekteyiz. Bu süreçte ihtiyaçlarınız kadar istekleriniz de bizim için önemli olmaktadır. Kullanılacak olan dermal dolgu çeşidini ve miktarını size özel olarak belirlemekteyiz. Yüzünüzdeki farklı bölgelere farklı miktarlarda dolgu enjekte etmekteyiz. Farklı tedaviler ile kombine tedavi uygulaması yapıldığında, dermal dolgulardan daha fazla verim alınmaktadır.
Dermal dolgunun enjeksiyonu için hyaluronik asid, kalsiyum hidroksiapatit mikrosferleri ya da poli-L laktik asid gibi farmakolojik ajanları kullanabileceğimiz gibi hastalarımızdan aldığımız yağı da kullanabilmekteyiz. Yüz bölgesindeki derin çizgilerin ve çöküklüklerin olduğu bölgelere dermal dolgu uygulaması yapmaktayız. Cilt altına yapılan enjeksiyon ile beraber uyguladığımız tedavinin etkisini anlık olarak görürsünüz. Enjeksiyonu yaptığımız bölgeye ve dermal dolgu yapılan kişiye göre etkisini ne kadar süre göstereceği farklılık göstermektedir. Ortalama 6 ile 18 ay arası bir süre boyunca dermal dolgunun etkisi korunmaktadır.
Geçici dermal dolgu işlemleri sonrası bu dolguların etkisi ortalama 4 ile 9 ay arası olmaktadır. Kolojen ve hyaluronik asit gibi dolguları yüz bölgenize enjekte etmekteyiz. Kullandığımız dolgu maddeleri biyolojik olarak parçalanabilen moleküllerdir. Yumuşak doku artırımını ilk kez deneyecek olan hastalarımıza ilk etapta geçici dermal dolgu uygulamasını tavsiye etmekteyiz. Bu sayede uygulama yapıldıktan sonra alacakları sonucu görebilmekte ve bu sonuçtan memnun kalmamaları halinde kısa süre içerisinde dermal dolgu etkisinden kurtulabilmektedirler. Ayrıca mevcut etkide düzeltmek istedikleri noktaları da daha kolay tespit edebilmektedirler. Dermal dolgu sonrasında bir yan etki görüp görmeyeceklerinden emin olabilmelerini sağlamaktayız. Geçici dermal dolgular ile yüzündeki kusurları istedikleri hale dönüştüren hastalarımız ilerleyen zamanlarda yaklaşık bir buçuk sene boyunca etkisini gösterecek olan dermal dolgu uygulamamızı yaptırma cesareti gösterebilmektedirler.
Derma dolgu esnasında ağrı hissedilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Komplikasyon riski oldukça düşük olan ve istenmeyen bir görüntünün ortaya çıkmadığı dermal dolgu uygulamamız ortalama 15-20 dakika gibi bir sürede tamamlanmaktadır. Uygulamaya başlamadan önce anestezi kremini uygulamanın yapılacağı bölgeye sürmekteyiz. Kremin sürülmesi ve etkisini göstermesi de uygulama süresine dahil olmaktadır. Kısa süre içerisinde sonuçlarını görebileceğiniz ve etkisi uzun sürebilecek olan antiaging yöntemi olarak dermal dolgu uygulamasını yapmaktayız.
Kolajen; dermis tabakasının olmazsa olmazıdır. İnsan vücudunda ve en önemlisi cildinde yaygın olan proteinlerden biridir. Kolajen aynı zamanda cildin destek dokusu da olmaktadır. Cildin daha esnek olmasını sağlayan güçlü doğal proteinler arasında olan kolajen; kuru cilt kütlesinin %70’ini oluşturan bir maddedir.
İnsanlarda zaman içerisinde yaş ilerledikçe ve güneş ışınlarına maruz kalma durumu arttıkça vücuttaki kolajenin azalması ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu nedenle cilt daha hızlı zayıflamakta ve kırışmaktadır. Kolajen dokusunun parçalanmasını sağlayan kolajenaz enziminin üretimini arttıran durumlara bakıldığında; UV ışınları, serbest radikaller gibi çok sayıda olumsuz koşul kolajen miktarının azalmasına neden olmaktadır. Dermal dolgu ile derinizin altına kolajen enjekte etmekte ve cildinizin hem daha genç hem de daha dolgun görünmesini sağlamaktayız. Elde edeceğiniz sonuçların geçici bir etkisi olduğu için belirli periyotlarda bu uygulamayı yenilemeniz halinde dermal dolgunun avantajlı etkilerinden yararlanmaya devam edebilirsiniz.
Hyaluronik asit; kullanılabilecek diğer dolgu ajanları ile kıyaslandığında oldukça fazla tercih edilen ve memnuniyet uyandıran sonuçlar ortaya koyan bir dolgu ajanı olmaktadır. Ciltte, bağ ve epitelyum dokuda doğal olarak bulunan bu molekül hücrelerin arasındaki ara maddeyi oluşturmaktadır. Kendi kütlesinin 1.000 katına kadar su tutabilmesi mümkün olmaktadır. Vücuttaki hyaluronik asit konsantrasyonu yaş aldıkça ve güneş ışınlarına daha fazla maruz kaldıkça azalmaktadır. Cildin elastikiyetini ve doğal ışıltısını kaybetmesi, sarkmaların meydana gelmesi,mat bir görünüme sahip olması; hyaluronik asit konsantrasyonunun azalması ile meydana gelmektedir. Ancak diğer dolgu ajanlarına göre hyaluronik asitin etkisi çok daha uzun süre olmaktadır. Uygulanma aşamaları da daha kolaydır. İmmunojenik ve alerjik yan etkilerinin daha az olması sebebi ile de avantajlı kabul edilen bir dolgu ajanıdır.
Dermal dolguların elde edilmesi, laboratuvar ortamında sentetik olarak, hayvansal kaynaklardan ya da bakteriyel fermantasyondan olabilmektedir. Her dolgunun avantajları ve dezavantajları farklı olabileceği için size en uygun dolgu tipini biz belirlemekteyiz. Risk açısından değerlendirildiğinde en fazla tercih edilen dolgular ise yağ enjeksiyonları ile bakteriyel fermantasyonla üretilen hyaluronik asit bazlı dolgular olmaktadır. Cildin doğal yapısını bu dolgu maddeleri ile besleyip iyileştirerek cildinizin vitamin ve mineral dengesini sağlamış halde daha sağlıklı olmasına imkan tanımaktayız.
Dermal dolguların etkilerinin uzatılabilmesi, belirli periyotlarda düzenli olarak uygulamalara devam edilmesi ile mümkün olmaktadır. 1990lı yıllardan beri uygulanan bu yöntemi günümüzde en gelişmiş şekli ile uygulamaktayız. Dolgunun kalitesi, dolgu yapılacak olan hastanın yaşı, cilt durumu, yaşam şartları, dolgunun yapıldığı bölge gibi etkenler kalıcılık süresi üzerinde etkili olmaktadır. İlk defa dolgu uygulaması yaptırdığınızda eğer kalıcı etkisini 6 ay gözlemlemişseniz, ikinci uygulamayı yaptırdığınızda ortalama 9 ile 12 ay arası bir süreçte dermal dolgunun etkisi devam etmektedir. Uygulama sonrası düzenli olarak takibini yaparak dolgunun daha kalıcı olmasını sağlamaktayız.
Dermal dolgu sonrasında iyileşme sürecine bakıldığında; ilk 3 gün süresince dudak bölgenizde hafif şişlik ve morluk oluşabilmesi mümkündür. Şişlik ve morluğun daha kısa sürede geçebilmesi için ilgili bölgeye belirli aralıklarla buz uygulaması yapabilirsiniz. İlk 2 hafta boyunca bu morluk ve şişliklerin tamamen kaybolmaması normaldir. Ancak bu süreç uzarsa bizimle iletişime geçmeniz gerekmektedir. Dermal dolgu uygulamasının herhangi bir yan etkisi yoktur. Aksine uygulama tamamlandıktan sonra belirgin bir şekilde yüz hatlarındaki değişiklik görülebilmektedir. Dolgu maddesini enjekte etmemiz sonrasında ameliyatsız olarak yüzde gençleşme olduğu için yüzündeki çizgi ve kırışıklıklardan şikayet eden birçok kişinin tercih ettiği bir uygulamadır. İstenen sonucun kolay alındığı bir yöntem olmasının yanı sıra hem hızlı hem de güvenilirdir.
Dermal dolgunun ciltte alerji yapması gibi bir durum yaşamayacağınızı garanti etmekteyiz. Bundan emin olabilmek için sizi öncesinde detaylı bir muayeneden geçirmekte ve cilt dokunuzu incelemekteyiz. Yumuşak doku artırımının ortaya çıkartacağı yan etkileri azaltabilmek için tedavi planlama aşamasında ortaya çıkabilecek sorunları tespit ederek önleme yoluna gitmekteyiz. Dermal dolgular ile cildinizin daha dolgun, sıkı ve canlı olmasını sağlarken yan etkilerle uğraşmadan hızlı bir şekilde iyileşebileceğiniz şekilde işlem sürecini yönetmekteyiz.
30 Dakika
12 – 16 Ayda 1 Kez